Fahri Sümer

Görüntülenme sayısı: 91

Resim sessiz bir sanattır. Yapılır ve sunulur, bundan sonrasını resim söyler .

Yaşamı

Fahri Sümer, 3 Mart 1942’de Bilecik’in Bozüyük ilçesinde dünyaya geldi. 1949-1952 yılları arasında Eskişehir Yunus Emre İlkokulu’nda üçüncü sınıfa kadar öğrenim gördü. Küçük yaşlardan itibaren gözlem gücü yüksek, ayrıntılara duyarlı bir karaktere sahipti; bu özellikleri ilerleyen yıllarda sanat anlayışının temelini oluşturacaktı. 1954 yılında İstanbul Özel Darüşşafaka Lisesi’nin yatılı bursluluk sınavını kazandı. Darüşşafaka öğrencisi olmak, onun eğitim hayatı için önemli bir dönüm noktasıydı. Lise yıllarında resim öğretmenleri Kemal Zeren ve Kemal Yükselengil’in yönlendirmeleri, Sümer’in sanat yolculuğuna adım atmasında belirleyici rol oynadı.

Resim Öğretmeni Kemal Zeren (ortada) ile birlikte Fahri Sümer (en sağda), 1960
Sümer Aile Arşivi

1960 yılında İstanbul Özel Darüşşafaka Lisesi’nden mezun oldu. Aynı yıl, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nü birincilikle kazandı. Akademi yıllarında Halil Dikmen, Cemal Tollu ve Neşet Günal’ın atölyelerinde resim eğitimi aldı; Sabri Berkel’in atölyesinde ise gravür üzerine çalıştı. Öğrenciliği sırasında bir dönem Gorbon Seramik Fabrikası’nda yarı zamanlı olarak desinatörlük yaptı. 1965’te yüksek resim bölümünden mezun olan Sümer, aynı yıl Eskişehir’de ilk kişisel sergisini açtı.

1965-1967 yılları arasında askerlik görevini yapmak üzere İzmir’e geldi. Askerliğini tamamladıktan sonra kısa bir süre reklam ajansında grafiker olarak çalıştı. 1967 yılında ise İzmir’de düzenlenen DYO Sergisi’nde “Askerlik Hatıraları” adlı eseriyle ödül kazandı.

1968 ile 1980 yılları arasında Aydın’ın Söke ilçesinde resim öğretmenliği yaptı. Derslerin ardından kendi resimlerine döner, üretmeyi sürdürürdü. 1981 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak İzmir Buca Yüksek Öğretmen Okulu’na atandı. Ertesi yıl, Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1992’de profesör unvanını aldı. 16 Temmuz 2008’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nden emekliye ayrıldı. Emekliliğinin ardından İzmir’in Konak ilçesindeki Güzelyalı semtinde bulunan atölyesinde resim çalışmalarını sürdürdü. 14 Ocak 2023 tarihinde aramızdan ayrılan sanatçı, ardında özgün bir resim dili bıraktı.

Şeref Bigalı, Fahri Sümer İçin Yazdığı Yazı, 25 Eylül 1999
Sümer Aile Arşivi

Sanat Hayatı

Çağdaş Türk resim sanatındaki yenileşme ve dönüşüm süreçlerinde, toplumsal ve kültürel hareketlerin etkisi büyüktür. Her sanatçı, kendisinden önceki dönemlerden ve toplum yapısından beslenerek, kendini bulma arayışıyla yeni ifade biçimleri geliştirmeyi amaçlamıştır. Özellikle toplumcu sanatçılar, değişim süreci içinde toprağa bağlı emekçilerin değişmeyen dünyasında kendi sanat anlayışlarını bulmuş, eserlerinde bu insanların hikâyelerini işlemişlerdir. Fahri Sümer de bu dünyalara kendi üslubuyla yaklaşmış; sanatında konu seçimi, teknik ve biçim anlayışını hümanist bir bakış ve toplumcu bir duyarlık üzerine inşa etmiştir.

Sümer’in eserleri, estetik kaygıyla bilinçli bir düzen arayışının birleştiği; düşünce ve yaratıcılığın iç içe geçtiği bir sanat anlayışının ürünüdür. Toplumsal konuları ele alışıyla estetik değerlere yeni bir derinlik kazandıran ressam, yaşadığı çevreyi dikkatle gözlemlemiş; gördüklerinden, duyduklarından ve hissettiklerinden beslenerek ilhamını gelecek kuşaklara aktarmaya çalışmıştır.

Daha lise yıllarında, özellikle natürmort ve portre çalışmalarında yeteneğini ortaya koyan Sümer, ilerleyen yıllarda yaşadığı çevrenin etkisiyle toplumsal temaları işlediği peyzajlara yönelmiştir. Sanat yaşamı boyunca severek ve içtenlikle işlediği bu konular, onun toplumcu yönünü açıkça yansıtır. Her şeyin özüne, biçimin pür hâline ulaşmayı amaçlayan sanatçının eserlerinde, konular yalın bir düzen içinde kompoze edilmiştir.

Söke’deki 1968-1980 dönemi, sanatçının resimlerinde köy yaşamının daha güçlü bir ifade bulmasında etkili olmuştur.

Deve Güreşi 1987, Kına Gecesi 1987, Üzüm Serenler 1992,
Metal Baskı (Gravür)
Dr. Mehmet Yavuz Koleksiyonu

1980’den sonra İzmir’e yerleşmesiyle birlikte, resimlerinde kentin manzaralarına, sokaklarına ve insanlarına yönelmiştir. Sümer, İzmir’i konu edindiği resimleriyle Çağdaş Türk Resim Sanatı içinde “İzmir’in ressamı” olarak yerini almıştır.

Alsancak, Yağlı Boya, 2014, Özel Koleksiyon

Bununla birlikte, köy yaşamını ve emekçi kadınları konu alan resimlerine yaşamının her döneminde yer vermeyi sürdürmüştür.

Sümer, görsel sanat çalışmalarında mekân, denge ve kontrast gibi temel tasarım ilkelerini ustalıkla kullanmıştır. Resimlerinde ayrıntılar, belirgin konturlarla ve alan derinliğiyle birlikte güçlü bir biçimde vurgulanır. Ön plandaki nesneler net ve keskin çizgilerle temsil edilirken, arka plana doğru ilerledikçe detaylar azalır ve biçimler yumuşar. Işık ve gölge arasındaki karşıtlık, kompozisyonun bütününde etkileyici bir ritim oluşturur. Sanatçı, özellikle ön planda belirginleştirdiği kontrastları, arka düzlemlerde daha sakin bir geçişle dengeler.

Pasaport İskelesi, Yağlı Boya, 2012, Özel Koleksiyon

Fahri Sümer, renk konusunda monokrom bir anlayış benimsemiştir. Eserlerini çoğunlukla tek bir rengin tonlarını kullanarak oluşturur. Kullandığı renkler, doğrudan gerçeği yansıtmak yerine, sanatçının iç dünyasındaki duyguları ifade eder. Mavi, resimlerinde hâkim renktir. Sümer, bu tercihini Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Mavi fisebilillah, kırmızı aslanın ağzında” sözleriyle açıklar. Yine de, çoğu eserinde küçük bir kırmızı lekeyi öyle ustalıkla yerleştirir ki, o leke resmin en çarpıcı noktası olur.

Sümer, Cemal Tollu, Halil Dikmen, Sabri Berkel ve Neşet Günal’dan etkilenmiş olsa da üslup açısından onlardan ayrılır. Bu sanatçılardan farklı olarak çizgisel bir üslupta kendi resim dilini geliştirmiştir. Dünya sanat tarihinden Jean Carzou ve Bernard Buffet’nin eserlerindeki çizgisel anlatımdan esinlense de, dikey çizgilerin hâkim olduğu özgün bir biçim dili oluşturmuştur. Çizgisel yüzey duyarlılığını, geleneksel Türk resmi ile Avrupa etkilerini bir araya getirerek çağdaş bir anlayışla yorumlamıştır. Türk resim sanatında, kendisinden önceki kuşaklar ve çağdaşları arasında çizgisel üslubun en güçlü temsilcilerinden biri olarak anılır.

Desen, Fahri Sümer’in sanatında düşüncenin biçime dönüştüğü ilk aşamadır. Sanatçı, resimlerinde öncelikle taslak oluşturarak deseni ortaya çıkarır. Çantasından hiç ayırmadığı desen defterini gittiği her yere götürmüş; gördüğü ve tanık olduğu manzaraları karakalemle kâğıda aktarmıştır. Atölyesinin her köşesinde göze çarpan desen defterleri de bu yaklaşımın en somut göstergesidir. Sümer, zaman zaman bu taslaklara kısa notlar düşerek, her çizimin ardındaki hikâyeyi kayda geçirmiştir.

Desen Çalışması, 4 Şubat 2017, Sümer Aile Arşivi

Fahri Sümer, taslak çalışmalarının sanatındaki yerini şu sözlerle anlatır:

Resmimin oluşumunda taslak çok önemli bir etkendir. Hâlâ çantamda desen defteri taşırım. Taslak çizimi, sanatçıyı besler, dış dünya ile bağ kurmayı sağlar. Biz Akademi’de öğrenciyken hocalarımız taslak çizimine çok önem verirdi. Halil Dikmen, 15 tane taslak çizmeyeni derse almazdı. Sürekli taslak çalışılması desende belli bir kaliteyi getirir. Desenin yaşı vardır. İyi bir hoca senin deseninin kaç yaşında olduğunu anlar, kaç yıldır resim yaptığın belli olur” (Ayşenur Arda, Fahri Sümer ile söyleşi, 13. 04. 2018, Fahri Sümer’in atölyesi).

Fahri Sümer, eğitimci yönüyle de Türk resim sanatında önemli bir yere sahiptir. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü’nde 1982-2008 yılları arasında 26 yıl boyunca öğrenci yetiştirmiştir. Resim eğitiminde desene büyük önem vermiş ve bu yaklaşımı öğrencilerine aşılamıştır. Sümer, Akademi yıllarında edindiği eğitim anlayışını şöyle dile getirmiştir:

İyi bir hoca kendini kopyalamaz, kendi üslup tarzını tek yol olarak göstermez. Hocalarımız, resmin tasarım öğelerinin nasıl uygulanacağını ve kendince başarılı bulduğu örnekleri öğrenciye gösterirdi.

Akademideki hocalarının, öğrencilerin kendi üsluplarını bulmalarını teşvik eden bu yaklaşımı, Sümer’in eğitim anlayışının da temelini oluşturmuştur.

Ustalardan aldığı birikimi kendi çizgisel anlayışıyla harmanlayan Fahri Sümer, Çağdaş Türk Resim Sanatı’nda özgün üslubuyla öne çıkar. Her resminde bir hikâye, her çizgisinde yaşama dair bir emare vardır. İzmir kent yaşamını istikrarlı biçimde ele alışıyla, sanat dünyasında “İzmir’in görsel şairi” olarak anılmaktadır.

Detaylı Okuma İçin Kaynakça      

Detaylı Okuma için Kaynakça

Arda, A. (2018). Fahri Sümer ve yapıtlarının çağdaş Türk resim sanatı içerisindeki yeri ve önemi (Tez No. 522252 ) [Yüksek lisans tezi. Akdeniz Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü]. YÖK Ulusal Tez Merkezi.

Arda, A. (12 Aralık 2017). Fahri Sümer ile Sanat Hayatı Üzerine Söyleşi, Fahri Sümer’in Atölyesi, İzmir.

Arda, A. (13 Nisan 2018). Fahri Sümer ile Söyleşi, Fahri Sümer’in Atölyesi, İzmir.

Bugay, B. (2003). Perde Gerisinde Fahri Sümer’in Coğrafyası. Sanat Çevresi, 293: 29-30.

Çaba, D. (2004). Tuvaldeki Sokaklar. Akgerman Grubu (Ed.), Fahri Sümer: Yaşamı ve Eserleri. Akgerman Grubu Yayınları No: 2, 141-142.

Çaba, D. (2010). “Resimde Yerellik Fahri Sümer”. Konak Dergisi, 2: 71-73.

Ergüven, M. (1994). Fahri Sümer ya da Renklenen Coşku. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları.

Ersoy, A. (2004). Fahri Sümer Sergisinden İzlenimler. Akgerman Grubu (Ed.), Fahri Sümer: Yaşamı ve Eserleri. Akgerman Grubu Yayınları No: 2, 136-138.

Gezgin, Ü. (2003). Fahri Sümer Resminde Varolan İnsan, Mekan, Tarih ve Kültür Plastiği: Bir Pentür Ustasından Nostaljiyi de İçeren Görsel Betimlemeler. Sanat Çevresi, 293: 26-28.

Günyaz, A. (1995). Fahri Sümer’de Yaşamı Canlı ve Sürekli Kılan Atmosfer: Çizgiyle ve Renkle. Sanat Çevresi, 195: 12.

Günyaz, A. (2004). Fahri Sümer’i İzlerken. Akgerman Grubu (Ed.), Fahri Sümer: Yaşamı ve Eserleri. Akgerman Grubu Yayınları No: 2, 134-135.

Gürel, Z. (1995). Görüntüde Saklı Duyumlar. Sanat Çevresi, 195: 11.

Karayağmurlar, B. (2004). Fahri Sümer: Yaşamı ve Eserleri. Akgerman Grubu Yayınları No: 2.

Mercan, S. (2004). Fahri Sümer’den İzmir Görüntüleri. Akgerman Grubu (Ed.), Fahri Sümer: Yaşamı ve Eserleri. Akgerman Grubu Yayınları No: 2, 139-140.

Moralı, K. (1955). Fahri Sümer İçin Birkaç Söz. Sanat Çevresi, 195: 10.

Özen, M.E. (2010). Cumhuriyet dönemi Türk resminde kırsal yaşamı konu alan yapıtların irdelenmesi (Tez No. 257343 ) [Yüksek lisans tezi. Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü]. YÖK Ulusal Tez Merkezi.

Özpazarcık, İ. (2004). Keşke Sizin Evinizde de Bir Fahri Sümer Olsa. Akgerman Grubu (Ed.), Fahri Sümer: Yaşamı ve Eserleri. Akgerman Grubu Yayınları No: 2, 154-157.

Sağlam, M. (1997). Fahri Sümer. Bilim Sanat Galerisi Yayınları.

Sağlam, M. (2001). Fahri Sümer. İzmirli Ressamlar Ansiklopedisi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını, 107-109.

Sağlam, M. (2001). Fahri Sümer’de Yerellik Düşüncesi ya da Pasaport İskelesi Üzerine. Kent Kültürü Dergisi, 3: 1-204.

Sağlam, M. (2011). Figüratif Resimde Usta Bir Yorumcu Fahri Sümer. Hayattan İzlenimler. İnternational Art Center Yayınları, 5-20.

Tansuğ, S. (1995). Çizgisel Bir Ritmin Pitoresk Yörelerinde. Sanat Çevresi,195: 8-9.

İletişim Formu

Paylaş

X'de Paylaş
Facebook'ta Paylaş
WhatsApp'ta Paylaş