İçerik geliştirmek ister misiniz?

İçerik geliştirmek ister misiniz?

1735221608-FFT741003E0012

Bestekâr Râkım Elkutlu’nun Dört Güfte Şairine Dâir

View Count Views : 76

İzmir Kalkınma Ajansı’nın kültür insanları serisinin üçüncü kitabı olan “Bestekâr Hoca Mehmed Râkım Elkutlu: Hayatı ve Musikisi” adlı yayının üzerinden üç yıla yakın bir zaman geçti. Her kitapta olabileceği gibi, yayımlanmasından sonra bir takım tamamlayıcı yeni bilgilere ulaşıldı. Bu kısa yazı vesilesiyle bu bilgilerin de kayda geçirilmesi için bir fırsat doğmuş oldu. 

Râkım Elkutlu’nun beş eserinin güfte sahipleri olan Ali Galib Paşa, Tokadizâde Şekib Bey, İsmail Hakkı Bıçakçıoğlu ve Doktor Edhem Taşlıoğlu’nun biyografilerinde doğum-ölüm tarihleri ile mezar yerleri gibi küçük ama önemli boşluklar vardı. Ali Galib Paşa’nın kabri İstanbul’da Rumelihisarı Mezarlığı’nda bulunmuştur; vefat tarihi 1929’dur. Doktor Edhem Taşlıoğlu’nun ise 1864-1939 arasında yaşadığı, İzmir’de Kokluca kabristanındaki mezar taşından tespit edilmiştir. İsmi İzmir’le bütünleşmiş şair Tokadizâde Şekib Bey’in Soğukkuyu’daki kabri bakımsızlıktan kaybolmak üzeredir. Çileli ömrü trajik şekilde son bulan,

“Ruha bir hüzn-i sermedî geldi

Pür kudret likâ-yı hilkatten

Istırabımla hissim inceldi

Istırabımla şair oldum ben!”

mısralarının sahibi “ızdırap” şairi, dönemine belirgin bir etkide bulunmuş, şiiri ve düşünce dünyası üzerine incelemeler yapılmıştır; bu önemli sanat adamının son durağı bir kimsesiz mezarı gibi unutulmuşluğa terkedilmiştir. Sahada araştırma yapmakla ya da ayrıntılı bilgilerin verildiği İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mezarlık bilgi sistemindeki tarama yöntemi ile mezarı tespit etmek mümkün değildir; çünkü sistemde kaydı bulunmamaktadır. Elkutlu’nun iki ilahisinin söz sahibi İsmail Hakkı Bıçakçıoğlu’nun Balçova mezarlığındaki kabri de ilgili kaynaklarda henüz tespit edilememiştir. Din, felsefe ve metafizik konularında eserleri bulunan, İzmir’in önemli şair ve eğitimcilerinden Bıçakçıoğlu’na dair bu ayrıntının üzerinde durulmalıdır. Yukarıda, Tokadizâde Şekib Bey bahsinde olduğu gibi, Bıçakçıoğlu’nun medfeninin de kaydı olmadığı için mezarlık bilgi sisteminden tespit etmek olanaksızdır; ancak kişisel ve sabırlı bir arama ile bulmak mümkündür. 

“Zihnimi dolduran hakayıkı ben

Yazarım sâde tarz ile dâim”

mısralarındaki ifadesi gibi, aile sofasında mütevâzi mezar taşının işaret ettiği kabri de sâde bir toprak yığını halindedir. 

Author: Serhat Başar

Tags

Hafıza
Yaratıcılık